Tuesday, August 15, 2006

Bir kitap önerisi ve tatile gidiş

Bu sıralar çocukluk öyküleri diye bir kitap okuyorum. Güzel bir kitap. Kitabı yazanlar (birçok kişi yazmış) çocukluk öykülerini kullanmış. Ben size öneririm. İçinde Frenk inciri ile ilgili bir hikaye vardı. Çoban hayalinde Frenk incirinin içinde sevgilisinin çıktığını görüyor. Anneme bu bitkinin nasıl bir şey olduğunu sordum (Kendisi bitki bilimci gibidir). Anlattı ama sonra tatilde görünce fotoğrafını çektik. O kadar dikenli ki içine birinin girmesi imkansız. Hayal işte. Bir de meyvesi var bu ağacın. Yemesi hoş.

Bu ay Ayvalık’a tatile gittik. İşte bunun için blogumu kaç gündür boş bıraktım :)) Akşam dokuz buçukta yola çıktık. İlk önce Pendik’ten feribota (eski feribot değil) bindik. Kırk beş dakika boyunca yolculuk ettik. Son yirmi dakikada dışarı çıktım. Dışarısı bayağı rüzgarlıydı. On beş dakika orada oturdum. Ve karayı görünce içimden kara göründü diye bağırdım.
Ve sonunda arabayla yine yol almaya başladık. Babamın iki gün uyanık kalabileceğini biliyordum. Ama annem uyanık kalsın diye gideceğimiz yerler hakkında konuşuyordu. Neyse. Babam yerine ben uyuya kalmıştım. Uyandığımda ilk mola yerine geldiğimizi fark ettim. Ulusoy’un dinlenme noktası. Daha açılalı on gün olmuştu. Dışarısı buz gibiydi. Ama neyse ki hemen içeri girdik. İçeride çok sinek vardı.(Bunu bir eleştiri olarak algılamayın) İçeride oturduk. Sıcak bir şeyler içtik. Ve marketine bakındık. Güzel kokulu parfümler vardı. Ve ayrıca zeytinyağlı sabunlar vardı. Gemi maketleri, camdan yapılmış heykelcikler, kum saatleri, tahta oyuncaklar, pratik kullanışlı aletler, aynalar ve kitap ile dergiler vardı. Ama eskiden olan sakızlardan (Mabel, belki biliyorsunuzdur) aldık. O sakıza bayılıyorum.Babam ve ağabeyim, annemle beni çok fazla beklettiği için biz bir yere oturduk. Ne garip bir olaydır ki onların bizi bulması çok uzun sürdü. Özellikle gözlerinin önündeyken :))
Evet yine yola çıktık ve ben yine uykuya daldım. Uyandığımda Cunda adasının yazlıklarla dolu bir yerinde buldum kendimi. Dışarı çıktığımda dalgalı bir deniz, gün doğumu (saat 6 ile 7 arasındaydı) ve birkaç yazlık gördüm.
(Devamı var)

No comments: