Thursday, January 04, 2007


Hem bayram hem yılbaşı...
Bayram heyecanı ve telaşından bir şey yazamadım. “Yine mi?” demekte haklısınız. Bence bir daha asla böyle sözler vermeyeyim. Uyarın böyle sözler verirsem!
Size önceki haftalardan bahsediyordum. 4. ve 5. hafta ilginç bir şey olmadı. Ama yılbaşı haftası çok heyecanlı ve telaşlı geçti. Hikaye biçiminde anlatayım.
30 Aralık 2006 Cumartesi günü saat 9-10 civarı. Ben yataktan kalkıyorum. Salona gidiyorum. Annem ve babam kalkmış. Babam alış veriş merkezine gidip erkenden yılbaşı süsleri ile biraz yemeklik almayı teklif ediyor. Ben kabul ediyor muyum?
Saçma olduğunu düşünüyorsunuz her halde. Evet saçma. Çünkü son cümle saçma bitti. tabii kabul ediyorum:)) Şimdi hikayemize devam edelim.
Ben kabul ediyorum. Arabaya atlıyoruz. Bulutlu gri gökyüzü altında ilerliyoruz. Sonunda geleceğimiz yere vardık. Biraz ondan bundan aldık. Derken yılbaşı ağacı hazır oldu.

***

Ertesi sabah. Tarih 31 Aralık 2006 Pazar. Çok heyecanlı ve telaşlıyım. Benim aileme bir hediyem vardı. Onların da bana bir hediyesi vardı. Tabii ağabeyime de bir hediye vardı. Ve her şeyden önemlisi hepimize bir hediye vardı. Şimdi matematikçilere bir soru:
-Toplam kaç tane hediye var?
Cevabı comment yoluyla gönderin. Bayramın ilk günü olduğu için babaannemle büyükbabamı ziyaret edecektik. Çünkü onlar bize yakındı. Eğlenceli gün o zaman başladı. Babaannemle büyükbabamı çok özlemişim.
Akşam oluyor ve evdeyiz. Kutlama için hazırlık yapılıyor. Güzel bir kutlama son bulur. ı Ocak’a birkaç saniye kalmıştır...

2 comments:

Anonymous said...

merhaba ufaklık,ben bora amcan, hani bir deniz kazasından sonra amerika kıyılarına vuran, ve sonra tembellikten geri dönmeyen amcan;
ne güzel yazmışsın, yılbaşı sonrasında bir şey yazmadığın için yılbaşı akşamının nasıl geçtiğini anlamadım,ama iyi geçmiştir muhakkak; aldığın hediyelerden söz edeceğin yazıyı dört gözle bekleyeceğim;bugünlerde okyanus fırtınaları nedeniyle bilgisayar hizmetleri düzenli verilemiyor; fırsat olduğunda tekrar yazarım; tombik yanaklarından öpüyorum,
iyi bir yıl geçirmeni dilerim,
amcan, amerikadaki:)

Deniz Kamcez said...

Sevgili Bora amca,
Ben sizin oraya geldim yılbaşı ve bayramın birinci günü, ama sen yoktun. Atakan'la görüştük. Bu arada bloguma hoşgeldin ve mutlu yıllar!