Friday, December 15, 2006


Üçüncü haftadaki en önemli olan şey tiyatroya gitmekti. Size bunu anlatacağım (Futbol gibi aktiviteleri sevmeyip sanatla ilgili aktiviteleri sevenler, dikkatli bir şekilde okuyun bu yazıyı). Tiyatrosuna gittiğimiz sanatçı Ali Poyrazoğlu idi. Tür komedi. (Ben komiği severim.) İsim “Ben eskiden çocuktum”. İstanbul’lular, belki gitmişsinizdir. Sanırsam konuyu kısaca özetleyemeyeceğim, çünkü bu uzun ve her detayı önemli olan bir hatıra yada anı (İkisi de aynı şey ya.) (Bu arada gülümseme işareti(:)) koymuyorum diye darılmıyorsunuzdur umarım.) Bir Cuma akşamı, ilginç ama tiyatroya birkaç saat var. Ve akşam yemeği yemedik! Neyse ki üstü açık ve hafta içi olduğundan kalabalık olmayan bir alış veriş merkezine gittik. (Nerede şu eski bakkallar!)
Söz anılardan ya da hatıralardan açılmış iken size de bir soru soracağım. Ben size hep anılarımdan (ben bu söze alıştım galiba) bahsediyorum, neden siz anılarınızdan bana bahsetmiyorsunuz? Ya da bloğunuzdan.
Neyse konumuza dönelim. Tiyatroya gittik (İçimden kafiye yapmak geliyor). Saat 08:30’da başlıyordu tiyatro. Tiyatroda Ali Poyrazoğlu kendi anılarından yararlandı. Aslında tiyatro tam denemez. Çünkü oyun yoktu. Ali Poyrazoğlu yukarıda da belirttiğim gibi kendi anılarından yararlanarak komedi yaptı. Tabii çok güldük. Açık artırma vardı. Ama sahteden. Sahnenin tozunu sattılar! Evet öyle olaylı bir Cumartesi daha!!! (En üstte Ali Poyrazoğlu'nun ekibi ve kendisi.)

*****

2 comments:

Nihat Akkaraca said...

Deniz bu hafta ilginç bir oyununu izlemiş. Fakat deniz'in o güzel anlatısında daha ilgiç ve çarpıcı bir tümce var: "Nerede o eski bakkallar!" Ellerine dillerine sağlık, Deniz...

Deniz Kamcez said...

Birinci olarak yazımı takip ettiğiniz için teşekkürler. Ben o cümleyi yazarken içimden geldi. Belki bahsettiğim cevherdir. Ne dersiniz?